PENİS BÜYÜTME AMELİYATLARINA "GÖRSEL" BİR BAKIŞ AÇISI İLE Mİ, YOKSA "DOKUNSAL" BİR BAKIŞ AÇISI İLE Mİ YAKLAŞMALIYIZ?

Tüm kitaplarda ve makalelerde bu ameliyata tamamen görsel bir bakış açısı ile yaklaşılmıştır. Hastanın partnerinin ameliyat bölgesine dokunduğunda ne hissedeceği hep gözardı edilmiştir.

Bu bakış açısını değiştirmeliyiz!

Bu ameliyat, tamamen ve direkt olarak cinsellik için yaptırılmaktadır. Kimse karşı cins ile karşıdan bakarak cinsel ilişkiye girmez. Cinsel ilişki, görsel olmaktan çok dokunsal bir olaydır. Bu yüzden bence bu ameliyatlara "dokunmayı" da hesaplayıp farklı bir şekilde yaklaşmalıyız.

Hastalarımızı dinleyerek, onlardan aldığımız geri dönüşleri de değerlendirerek bu ameliyatı halen geliştiriyoruz. Son olarak ameliyat prosedürüne eklediğimiz bazı yenilikler oldu.

Örneğin, artık penisin dışarıdan görünmeyen, leğen kemiği altına doğru devam eden (içte kalan) kısmının çevresine de yağ enjeksiyonu yapıyoruz. Bunun sebebi şudur: normalde kitaplarda yazan teknikde, penisin sadece görünen kısmı dikkate alınır ve görünen kısmın kalınlaştırılması yeterli görülür. Eğer hastanın partneri penisi dibinden tutarsa bu kısım ince gelebilir; çünkü normalde içeri doğru devam eden, dışarıdan görülmeyen bu en dip kısma yağ enjekte edilmiyor. Biz bu tarz geri dönüşleri dinledikten sonra normalde dışarıdan görülmeyen, ancak penisi dip kısmından tutunca hissedilecek, içeride kalan kısmın çevresine de yağ enjeksiyonu yapmaya karar verdik.

Hastanın partnerinin cinsel organına dokunacağını düşünerek yaptığımız modifikasyonların, ameliyatın sonucuna olumlu katkı yaptığını görüyoruz.. Hasta memnuniyeti bu minik modifikasyonlar sayesinde yüksek oluyor.

Cerrahi hastası sabırlı olur!

Kalınlaştırmada enjekte edilen yağın "tutup, tutmamasını" 2 faktör belirliyor....

Yağ enjeksiyonunun tabii ki bir sürü teknik inceliği var ama penis büyütme ameliyatında kalınlaştırma için enjekte edilen yağ dokunun tutmasını en çok şu 2 faktör belirler:

1: Ameliyattan sonraki ilk 3 haftada ilişkiye girmek, mastürbasyon yada masaj yapmak... İlk 3 hafta içinde enjekte edilen yağ dokusu henüz bağ doku şeklini almadığından ilişkiye girmek yada masaj yapmak gibi hareketlerle kana karışıp erir, kayıp fazla olur. Bu yüzden ilk 3 hafta ilişkiye girmemelisiniz, mastürbasyon yapmamalısınız, masaj yapmamalısınız.. Bazı kliniklerin hastalarına masaj tavsiye ettiğini duyuyorum. Bence tamamen yanlış bir tavsiye. İlk 3 hafta içinde masaj yapmak, enjekte edilen yağda erimeye yolaçacaktır.

2: Göbekten, bel yanlarından alınan yağın kalitesi... Göbekten alınan yağın kalitesi iyi ise, yani kuru, patates püresi gibi gelmişse iyi tutar ve uzun yıllar erimeden kalır. Göbekten alınan yağ çok ödemli gelmişse, yağ dokusu enjektörün içinde serum içinde yüzüyorsa kayıp çok olacak demektir. Bu yağı ne kadar süzüp yoğunlaştırsanız da erimeye meyillidir. Bu durumda erime payını da düşünüp biraz fazla yağ enjekte ediyoruz. Hastayı 6 ay sonra kontrole çağırıyoruz. Bu hastalarda genellikle 1 yıl içinde bir kez daha yağ enjeksiyonu yapmak gerekiyor.

P-SHOT YAPIYOR MUSUNUZ? TAVSİYE EDER MİSİNİZ?

Bu P-shot uygulamasını yaklaşık 5-6 senedir duyuyorum. Bu uygulama, sonuçta hastanın kendi kanından hazırlanan PRP ile yağın karıştırılmasından başka bir şey değil. PRP içindeki maddeler ve hücreler tamamen yara iyileşmesi ve doku yenilenmesi ile ilgili.. Bu yüzden dokuda iyileşme ve yenilenme istiyorsak PRP tabii ki faydalı olacaktır. Bu özellikleri sebebiyle PRP, yaralanmalarda ve doku yenilenmesi istenen durumlarda çok etkilidir. Mesela yaşlılarda diz kıkırdağının yenilenmesinde, yüz estetiğinde, ateşli silah yaralanmalarında etkisi tartışılmaz; fakat penis kalınlaştırmada durum böyle değildir.

Penisde kalınlaştırma amacı ile enjekte ettiğimiz yağ miktarı, yağın canlı doku olarak tutabileceğinden fazladır. Klasik bilgi olarak söylersek, yağın canlı doku olarak tutması, yaşaması için yağ dokunun en fazla 1 santimetre çapında bir sütun şeklinde, sağlıklı kanlanan canlı doku içine verilmesi gerekir. Bu sayede yağ dokusu, çevre dokudan beslenip tutar ve yaşar. Halbuki penis kalınlaştırmada enjekte edilen yağ miktarı bundan çok daha fazladır ve bu yüzden canlı doku olarak tutmaz. Yağ doku ölerek bağ doku halini almaktadır. Zaten bir çok sebepten dolayı yağın canlı yağ doku olarak tutmasını da istemiyoruz (bu konuda ayrıntılı açıklama için "kalınlaştırma" videosunu izleyiniz)..

Sonuçta özetlersek, kalınlaştırma için enjekte edilen yağ doku canlı kalmaz, bağ dokuya dönüşür. Ameliyatın sonucu açısından da bu durum daha doğrudur. Yağı yaşatmaya çalışmak pek doğru değildir. Bu miktarda yağ dokusu istesek de yaşamaz, bağ dokuya dönüşür.. Bu yüzden yağı yaşatmaya çalışmak için, içine PRP katmak -bence- hiç bir işe yaramaz..

Ben bu yüzden penis büyütme ameliyatında p-shot uygulamıyorum. Faydası olduğuna da inanmıyorum. Ekstra para kazanmak için uydurulmuş bir uygulama olduğunu düşünüyorum.. Faydası olduğuna inanmadığım için uygulamıyorum.

Diğer yandan PRP nin penisin erektil dokusuna enjekte edilmesi, sertleşme sorunu olan hastalara faydalı olabilir. Bu, tamamen başka bir konudur. Sertleşme tedavisinin penis büyütme ile alakası yoktur. Hatta sertleşme sorunu varsa, penis büyütme ameliyatının yapılması, sertleşme sorununu daha kötü hale getirebilir. Burada sertleşme sornununu tedavi etmek amacı ile PRP enjekte edilebilir. Bu amaçla PRP enjeksiyonu ciltaltına değil, sertleşen erektil dokunun içine yapılır..

Türkiye için penis boyu nasıl sınıflandırılıyor?

Ülkemiz için kabaca şöyle bir sınıflama yapabiliriz (uzunluklar ereksiyonda penis dibinden ucuna kadar yapılmış ölçümlerdir):

Mikropenis: 5 santimden kısa (penis büyütme ameliyatı çok iyi sonuç vermez)

Kısa penis: 6-9 santim arası (çok iyi olmasa da penis büyütmeden sonuç alınır)

Normal sınırlar: 10-18 santim arası (penis büyütmeden iyi sonuç alınır)

İri penis: 18 santimden büyük (penis büyütme en iyi sonuç verir.)

Ülkemizde penis büyütme ameliyatı için cerraha başvuran hastaların 99% unun normal sınırlarda hastalar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bir çok cerrahın sandığı gibi bu ameliyat, boyut olarak küçük penisleri büyütmek için yapılmıyor. Ameliyatta yapılan işlem, penis dokusunu bütünlüğünü bozmadan dışarı kaydırmak olduğundan, penis ne kadar büyükse o kadar başarılı olur.

Bu ameliyat aslında "küçük penis boyutunu büyütme ameliyatı" değildir.

Bu ameliyat aslında "penis boyutunu daha da büyütme ameliyatı"dır; ve penis ne kadar iri ise o kadar iyi sonuç verir. Mikropenisli vakalarda sanılanın aksine işe yaramaz.

Penis büyütme ameliyatı düşünüyorsunuz ama henüz eşinize bahsetmediniz.. Ne yapmalısınız?

2004 den beri bu ameliyatları yapıyorum ve bu konuda inanılmaz tecrübem var..

Benden size tavsiye (iki seçeneğiniz var):

1) Ya eşinize bu ameliyatı düşündüğünüzü baştan söyleyin, onu ikna edin.. Olurunu alarak doktora gelin..

2) ya da hiç söylemeyin; ameliyattan sonra sürpriz olsun.

KESİNLİKLE AMELİYAT GÜNÜNÜ ALDIKTAN SONRA SON DAKİKADA EŞİNİZE SÖYLEMEYİN...

Neden?

Penis büyütme için gelip gün alan ve ameliyattan önceki gece eşine bu ameliyatı olacağını söyleyen hastalarımızın ameliyatları hep son dakikada (ameliyat sabahı) iptal oldu. Eşiniz bu ameliyatı son dakikada öğrenirse büyük ihtimal çok kızacak, ortalığı dağıtacaktır. Bu olaya çok şahit olduk.

Ya eşinizle baştan konuşup onayını alın, ya da hiç söylemeyin sürpriz olsun. Bu iki durumda da olay çıkmıyor.. Hasta da, eşi de memnun oluyor..

KALINLAŞTIRMA OLMADAN, SADECE PENİS UZATMA YAPILMIYOR, NEDEN?

Bazen hastalarımız sadece uzatma istiyor. Maalesef tek başına uzatma yapılmaz, çünkü sonuç iyi olmaz.

Benden sadece uzatma isteyen hastalarıma aşağıda gördüğünüz fotoğrafı gösteriyorum. Bu fotoğraf, bir penis büyütme ameliyatının ortasında çekildi. Penis uzatma işlemi yapılmış ama henüz kalınlaştırma (yağ enjeksiyonu) yapılmamış. Sadece uzatma yapılırsa görüntü bu şekilde olur. Dikkat ederseniz penisin dip kısmında bir çökme var (soldaki fotoğrafta kırmızı X ile işaretli yer). Burası sağdaki çizimde yeşil X ile gösterilen asıcı bağın kesildiği yerdir. Asıcı bağ kesilip penis dışarı itildiği zaman penisle leğen kemiği arasında bir boşluk oluşur. Burada cilt hafifçe çöker. Bu çöküntünün mutlaka yağ enjeksiyonu ile doldurulması gerekir. Doldurulmazsa kötü bir görüntü olur. Bu yüzden mutlaka yağ enjeksiyonu da yapılmalıdır.

Fotoğrafta görmenizi istediğim bir şey daha var.

Soldaki fotoğrafta penis dibindeki V-Y plasty ye bağlı Y şeklindeki dikiş hattının sap kısmı (kırmızı A ile gösterilen mesafe), asıcı bağın kesilmesine ve penisin dışarı çekilmesine bağlı penis dibindeki çökmenin uzunluğu (kırmızı B ile gösterilen mesafe) hemen hemen aynıdır ve yaklaşık 2 santim kadardır. Bu mesafe, ameliyatla elde edilen uzamayı gösterir.

Asıcı bağın kesilmesi ile elde edilen uzama tam olarak penisin dibindeki Y şeklindeki dikişin sapı kadardır. Bu mesafe de, penisin dibindeki çökmenin (asıcı bağın kesilmesine bağlıdır) boyu kadardır..

Bu fotoğraf, asıcı bağın kesilmesi ile elde edilen penis uzamasının bir ilüzyon değil, gerçek anlamda bir uzama olduğunun kanıtıdır.

Neden tek başına uzatma yapılmıyor?